4 Şubat 2014 Salı


Sene: 2011. Mevsim: sonbahar. 3 aylık digiturk faturasını ödemediğimden yayın kesilmiş & olaylara kızdığım için de oralı olmuyorum.(olaylar için bknz. 3 Temmuz'11) Müşteri hizmetleriyle yaşadığımız bir tartışmada küfrettiğim için dava ederler mi diye gerilmişken komple unuttum fatura olayını.Zaten baba ocağından ayrıldığımdan beri kesintiye uğramayan tek aboneliğim su oldu şimdiye kadar.Neyse bilen bilir izlemesem bile tvyi açık tutar enerji tüketimini maximize ederek küresel ısınmaya katkı sağlarım.Ses olsun<3. Digiturk faturanızı ödemeyince bütün kanallar kapanmıyor. TRT Belgesel ve TJKtv ye dokunmuyor sevgili digiturk.Ben bi TRT Belgesel bi Tjk Tv takılıyorum evde. O dönem TJKtv de atların ne kadar güzel hayvanlar olduğunu ve TJK Tv çalışanlarının muazzam müzik zevkini keşfettim.Eski yarışları gösterirken arkaplana superb eserler koyuyorlardı.Trt Belgeselde ise 7/24 bir Ahmet Hamdi Tanpınar belgeseli yayınlanırdı.Şairin ünlü eserleri seslendirilmiş düşük bütçeli bir belgesel.Aradan 2 ay geçti ve beklenen oldu; Digiturk'un beni dava edeceğine dair özet geçen zarf elime ulaştı.Açıp okumaya başladım.TVde yine o belgesel vardı abartmıyorum yani 7/24 aynı belgeseli veriyolardı.Hukuki dilin tatsız cümlelerini okurken yavaştan terlemeye başlayınca sakinleşme maksadıyla 'volume up oğlum' komutu verdim tvye.İşte o sırada belgeselde bu şiir seslendirildi.Zamanlama ancak bu kadar mükemmel olabilir.Özellikle ikinci dize, o an bütün benliğimi olayın vehametinden soyutladı.An içinde bir çeşit girdaba sürüklendim.Sanki Andre Santos 90+4te gol atmışçasına bir his kapladı içimi.Ahmet Hamdi Tanpınar hayatımın o anına müdahale etti.Dur koçum sakinleş dedi.Digiturk'e avukat masrafı + geciken faturaları ödeyince olay tatlıya bağlandı.Sonraları alışkanlık edindim.Ne zaman gerilsem besmele getirir gibi bu şiiri söylerim içimden. -Doygun- [İYİ ANI]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder